Türkiye’deki elektrikli model atağına Mokka Elektrik ve Corsa Elektrik ile başlayan Opel, yeni Opel Astra Elektrik ile devam ediyor. Bizde haber yayınımıza bu günlerde Heyecan verici, günlük kullanıma uygun, sıfır emisyonlu Astra elektrik modelini yayınımıza konuk ettik.
Dış Tasarım
Kısa zaman önce baştan aşağıya yenilenen Astra’nın dış kabuğu Opel’in uzun yıllar boyunca uygulayacağı güncel tasarım diliyle buluşuyor. Markanın ilk kez gerçek anlamda Mokka’da kullandığı yeni ön yüzü ve temel dış tasarım ögesi olan Opel Vizör aracın ön cephesi boyunca uzanıyor yeni Elektrikli Astra’nın daha geniş görünmesini sağlıyor. Ultra ince IntelliLux LED® Pixel farlar ve IntelliVision 360o Çevre Görüş Kamerası gibi teknolojiler Vizör’e kusursuz bir şekilde entegre ediliyor. Elektrikli Astra’ya, yandan bakıldığında oldukça dinamik bir görünüm sergiliyor. Ultimate olarak tek donanım paketi ile satışta olan Elektrikli Astra’ya arkadan bakıldığında ise hayran olunan yaklaşımı; merkezi olarak tam ortada konumlanan şimşek logosu, dikey olarak hizalanan 3. fren lambası ve arka stop lambaları ile vurgulanıyor. Tüm dış aydınlatmalarda olduğu gibi stop lambalarında da enerji tasarruflu LED teknolojisi kullanılmış. Bagaj kapağında bulunan şimşek logosu, bagaj açma mandalı olarak önemli bir işlev üstleniyor, Arka bagaj kapağında model yazısı ve yazı bitiminde stop lambasına yakın elektrikli model olduğunu belli eden e yazısı ile diğer Astra modellerinden farklı olduğunu belli ediyor. Astra Elektrik’te Elmas kesim 18 inç alaşımlı jantlar, bir diğer dikkat çekici özellik olarak öne çıkıyor. Opel, Astra-e ile kompakt sınıfta yeni bir sayfa açıyor diyebiliriz.
İç Tasarım
Kullanıcılarını sürücü kapısından içeriye baktıklarında bir önceki jenerasyona göre tamamen değişen bir iç mekân ve en son teknoloji ürünü özellikleri ile karşılıyor. Aynı Alman hassasiyeti, ilk kez Mokka’da kullanılan yeni nesil Pure Panel kokpit ile iç mekanda da geçerli. Elektrikli Astra’da standart olan bu geniş dijital kokpit sürücü tarafı havalandırmasıyla birlikte yatay biçimde entegre edilen iki adet 10” HD ekrana sahip olmasıyla dikkat çekiyor. Ön camdaki yansımaları önleyen perde benzeri bir katman sayesinde ekranların üzerinde bir siperliğe gerek duymayan kokpit, ileri teknoloji ile işlevselliği bir arada sunuyor ve iç ambiyansı daha da geliştiriyor. Temel fonksiyonlarının, zarif tasarımlı dokunmatik kumandalarla kontrol edildiği Pure Panel, dijitalleşme ve sezgisel kullanım arasında optimum denge sağlıyor. Hey Opel komutu ile başlayan dokunmatik ekran dışında doğal dilde ses kontrolü ile de kullanılabilen yeni nesil bilgi-eğlence sistemi, akıllı telefonlar için geliştirilmiş kablosuz Apple CarPlay ve Android Auto bağlanabilirliği sunuyor. Büyük IntelliHUD yükseltilmiş gösterge ekranı ve doğal ses tanıma özelliği ile sürücü gözünü yoldan ayırmadan işlevleri yönetebiliyor. IntelliDrive 2.0; halihazırda sunulan şerit ortalama özellikli aktif şerit takip sistemi, gelişmiş kör nokta uyarı sistemi ve arka çapraz trafik uyarısı gibi gelişmiş özelliklere ek; yarı-otonom şerit değişim asistanı ve akıllı hız adaptasyon sistemi gibi özellikleri bir araya topluyor. Tüm bu işlevler toplam 168 LED hücreye sahip sınıfının öncüsü uyarlanabilir IntelliLux LED® Pixel farlar gibi donanımlarla birlikte sürüş güvenliğini daha da arttırıyor.
Performans
Opel Astra-e sıfır emisyonlu ve heyecan verici bir sürüş deneyimi vaat ediyor diyebiliriz, cesur ve yalın tasarımlarıyla değil aynı zamanda performanslarıyla da dikkat çekiyor. Elektrik motoru 115 kW/156 HP güç ve 270 NM tork sağlıyor. Böylece gaz pedalına dokunma anından itibaren hızlı bir kalkış ve etkileyici bir hızlanma deneyimi yaşanıyor. Ayrıca diğer birçok elektrikli otomobil 150 km/s ile sınırlıyken, yeni Astra-e 170 km/s maksimum hıza sahip. Bunun dışında Astra-e kullanıcısı, sürüş tercihine bağlı olarak Eko, Normal ve Spor olmak üzere üç mod arasından seçim yapabiliyor. 416 km’ye varan tamamen elektrikli sürüş menzili sunuyor. Verimliliğe önem veren mühendisler, kompakt batarya boyutu ile günlük kullanıma uygun örnek bir menzil elde etmeyi başarmış. Elektrikli Astra-e, 100 kilometrede sadece 12,7 kWsa elektrik tüketiyor. Bu tüketim ortalaması, yeni Astra-e’yi şehir içinde günlük kullanım için mükemmel ve verimli bir araç yapmakla kalmıyor, aynı zamanda uzun yolculuklar için ideal bir yol arkadaşı yapıyor. Astra-e, 100 kW doğru akım hızlı şarj istasyonunda yüzde 80 batarya kapasitesine yaklaşık 30 dakikada ulaşabiliyor. Tamamen elektrikli Astra ayrıca evdeki duvar tipi şarj istasyonu için standart olarak üç fazlı 11 kW dahili şarj cihazı ile donatılmış durumda. Bataryalar daha fazla alan yaratmak için gövde altına yerleştirilmiş. Böylece iç kısımda yolcular ve bagaj için alan kaybı oluşmuyor Bir diğer avantaj olarak bataryanın alçak konumu diğer Opel modellerinde olduğu gibi güvenli ve dengeli bir sürüş sağlıyor, ayrıca ağırlık merkezi tabanda olduğu için aracın yol tutuşu ve viraj hakimiyeti sürücüsüne güven veriyor. Sonuç olarak Opel Astra e’yı ilk fırsatta size en yakın Opel bayisine giderek aracı incelemenizde hatta test sürüşüne çıkmanızda fayda görüyorum.
Elektrikli araçlar, özellikle şehir içi kullanım için idealdir ve bir dizi avantaj sunarlar. İşte elektrikli araçların şehir içinde kullanılmasının bazı nedenleri:
Düşük Emisyonlar: Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlara kıyasla sıfır emisyon üretirler. Bu, şehir içindeki hava kalitesini iyileştirir ve çevreye daha az zarar verir.
Düşük Gürültü Seviyeleri: Elektrikli araçlar sessizdir ve düşük gürültü seviyelerine sahiptir. Bu da şehir içindeki gürültü kirliliğini azaltır ve sakin bir sürüş deneyimi sunar.
Kısa Mesafe Seyahatleri İçin Uygun: Şehir içi seyahatler genellikle kısa mesafelerde gerçekleşir. Elektrikli araçlar, genellikle günlük ihtiyaçlar için yeterli menzile sahiptirler ve şehir içindeki kısa mesafe seyahatler için idealdirler.
Şarj İmkanları: Şehir içinde birçok elektrikli araç sahibi, evlerinde veya iş yerlerinde şarj istasyonları kurabilirler. Ayrıca, şehirler genellikle elektrikli araçlar için halka açık şarj noktalarına yatırım yaparlar, bu da şarj etme imkanlarının kolayca erişilebilir olmasını sağlar.
Düşük İşletme Maliyetleri: Elektrikli araçlar, içten yanmalı motorlu araçlara göre genellikle daha düşük işletme maliyetlerine sahiptirler. Elektrik fiyatları benzin veya dizel fiyatlarına kıyasla daha istikrarlı olabilir ve elektrikli araçların bakım gereksinimleri genellikle daha azdır.