Ford’un kompakt SUV’u Kuga’nın 2. nesli, 4 yıl önce tanıtımı yapılan Ecoboost serisi motorların 1.5 litre hacimli 182 HP’lik versiyonuyla testimize konuk oldu. Selective donanımıyla teste aldığımız Kuga, manuel kullanıma da imkân veren 6 ileri otomatik şanzımana sahip.
Söz konusu Ford olunca, tasarımdan çok yol tutuşa, donanım ve kaliteden çok sürüş dinamiklerine odaklanıyorum ister istemez. Zira Ford, ilk nesil Focus’tan bu yana; B, C ve D segmentlerinde ürettiği hemen hemen tüm otomobillerle sınıf standartlarını belirliyor sürüş dinamikleri konusunda. Fiesta, Focus, B-Max, C-max, S-Max, Kuga, Ranger gibi çok farklı sınıftan Ford modelleri için geçerli bu durum. Bu nedenle, otomobilde en çok odaklandığım konu bu oldu. Tabi ki, testi birlikte gerçekleştirdiğimiz eski rallici ve usta pilot Murat Çarpışantürk’ün ko-pilotluğu ve deneyimleriyle yönlendirmesi, bu testten aldığım hazzın katlanmasında ve aracın dinamizmine odaklanmamdaki en önemli etken.
Tasarım:
Otomobile yandan bakıldığında, ilk nesille güncel Kuga arasındaki farkları anlamak için çok dikkatli gözlere sahip olmak lâzım. Değişiklikler ön ve arka kısımlarda yoğunlaşmış. Çok derli toplu ve tok bir his uyandıran ilk neslin tasarımıyla kıyaslandığında, 2. nesil Kuga’nın biraz daha keskin hatlara ve daha saldırgan bir görünüme sahip olduğunu söylemek mümkün. Bir Ford klasiği olan kaslı-şişkin çamurluklar ve omuz çizgisinin altındaki keskin ütü izleri yeni Kuga’nın bir Ford olduğunu hemen ele veriyor. Arkadan bakıldığında stopların keskinleştiği ve daha fazla “Ford” olduğu da hemen fark ediliyor. Çok fazla macera aramayan tasarım; 4 yıldır pazarda olmasına rağmen, güncelliğini ve tazeliğini koruyor.
İç mekâna geçildiğinde, güncel Ford modellerinin tamamında kullanılan ve 90’ların kompakt müzik setlerini andıran tasarımın Kuga’da kendine yer bulduğu görülüyor. Tekdüzelikten uzak, oldukça hareketli ve aracın genel dinamizmiyle uyumlu görünen kokpitte, kullanımda sorun yaratabilecek tek unsura, direksiyon üzerindeki düğme salatası. Her ne kadar, bir bakışta tüm düğmelerin ne olduklarını anlamam mümkün olmuş ve örneğin hız sabitleyici kontrolleriyle ilgili arayışım sadece 2-3 saniye sürmüş olsa da, otomobillerle biz test editörleri kadar çok haşır neşir olmayan kullanıcılar, aracı hareket ettirmeden önce, salatada neler olduğunu öğrenirse daha iyi olur. Başarılı sürüş pozisyonu iyi destekleyen koltuklar, genel görünüm, kokpitte kullanılan yumuşak plastiğin kalitesi, her şey başarılı. Ancak, konsolun iki yanından göğüslüğe uzanan parlak plastik kaplamalar görüntüyü kurtarsa da, pek de kaliteli hissettirmiyor.
Sürüş:
Geldik en eğlenceli kısma. Her ne kadar sakin kullanımı seven biri olsam da, söz konusu bir Ford olunca, “dur bakalım neler yapabiliyor” diye düşünmeden edemedim. Testi birlikte gerçekleştirdiğimiz üstadım Murat Çarpışantürk’ün ko-pilotluğunda, Sabiha Gökçen ile Şile’yi bağlayan bol virajlı ve inişli çıkışlı bir parkurda Kuga’nın tadına bakmak çok eğlenceliydi. Düz yolda zaten hiçbir zayıflık göstermeyen, tokluğunu hissettiren ve hafif sert kalan direksiyonuyla bildik Ford usulü sürüş zevkini eksiksiz yaşatan Kuga, virajlı dağ yollarında, yerden yüksek bir SUV olduğunu bütünüyle unutturuyor. 1.5 litrelik cüce hacmine karşın 182 HP’lik güç sunan motor ve oldukça sert ayarlı (ancak kesinlikle konforsuz değil) süspansiyonun birlikteliği, Kuga’yı bir viraj canavarına çeviriyor. Çok keskin U virajlara girişte yapılan ani frenlerde ve viraj içindeki tepe noktasında tam gaz yüklenmelere rağmen, ne en ufak bir dengesizlik, ne bir tedirginlik! Hatta bunu kusur hanesine bile yazabiliriz aslında: Zaman zaman gerçekten zorlamamıza rağmen, otomobilin önünü ya da arkasını yoldan koparıp “yanlama” zevkini yaşamak –en azından asfaltta- mümkün olmadı. Yerden yüksek yapısına ve yüksek ağırlık merkezine karşın, Kuga tipik bir Ford olduğunu ispatladı. Kuga’nın sürüşle ilgili tek kusuru; bu kadar dinamik sürüş vadeden ve ateşli bücür motoruyla da bu dinamizm beklentisini boşa çıkarmayan otomobilin ağırkanlı otomatik şanzımanı. Virajın tepe noktasında gazı köklememe rağmen, şanzıman vites küçültmekte biraz yavaş kaldı; ancak bir kez vites seçildikten sonra 182 HP ve 240 Nm’yi sonuna kadar hissettiren bir hızlanmayla virajdan çıkmak çok zevkli. Bütün bunlar olurken, normal sürüşte biraz ağır hissi veren direksiyon da, bu ağırlığını bütünüyle affettirecek bir hassasiyetle eşlik ediyor sürücüye.
Kısacası yanınızda üstadım (ve bugünlük ko-pilotum) Murat Çarpışantürk gibi bir usta yoksa, Kuga’nın bir SUV olduğunu kendinize sık sık hatırlatın, yoksa kolayca unutursunuz!
Ford Kuga 1.5L EcoBoost 182 PS 6 İleri Otomatik Selective Teknik Özellikler
Motor: 1,5L Motor Hacmi: 1499 cc
Maksimum Güç: 182 hp 6000 d/d
Maksimum Tork: 240 Nm 1600/5000 d/d
Maksimum Hız: 200
0-100 km/s Hızlanma 10.1s
Yakıt Tüketimi Şehir İçi:9.3 lt Şehir Dışı:6.2 lt Karma:7.4 lt
Yakıt kapasitesi: 60 litre
171 g/km karbondioksit emisyonu
Yazı: Gökçer F. Alp