Skoda Superb Test

Merhaba değerli okuyucularım, yeni bir test aracımızla tekrar karşınızda olmaktan sevinç duymaktayım lafımı fazla uzatmadan bu testimizin konuğunu sizlere sunmak istiyorum. Skoda ailesinin en büyük üyesi olan Superb 1.6 TDI Elegance modeli konuğumuz oldu. Daha önceki konuğumuz Octavia’nın bıraktığı olumlu etkilerle ve yıllardır bildiğim karizması yüksek olan Superb’yi gördüğüm an test benim için başlamıştı bile. Çünkü bu otomobil çok büyüktü ve ben nasıl test yazımı bitireceğimi düşünmeye başlamıştım bile…

Yeni Skoda Superb ”Simply Clever”

Superb adı duyulduğu anda gerçekten otomobil meraklısı herkesin aklına ilk gelen ve efsaneleşmiş arka diz mesafesi ve heybetli bir görünümdür. Açıkcası detaylara inmeden şunu paylaşmak istiyorum bu otomobil gerçekten çok rahat! Evinizin salonundaki oturma grubunu aratmayan bir arka taraf var. Açıkcası testimizin bir kısmında arka tarafta yolculuk ettim ve inmek istemedim.

Otomobilin testine öncelikle dış görünüşten başlamak istiyorum, bilindiği üzerine Skoda Superb sadece makyaj gören bir otomobil. Ve bu makyaj logo, far, stop, ızgara ve diğer ine çizgiler olmak üzere aracı komple etkilemiş bulunmakta. Superb’in önden baktığımızda makyajdan öncesindeki ağır görüntüsünü tasarımcılar biraz daha sportif bir görünüme çevirmeye çalışmışlar.

Firmanın yeni logosu kaputun ucunda yerini alırken, yeni ızgara tasarımı, Led gündüz sürüş lambaları içeren Bi-Xenon far yapısı, tamponun alt kısmında bulunan paralel krom şeritle buluşan sis farları sportif görünümü desteklediği kadar ağır başlılığıda korumakta. Kendim özellikle araçlarda far yapısı ve özelliklerine dikkat eden biriyim, farlarda AFS desteği bulunmakla beraber dönüşlerde sis lambalarıda bizlere yardımcı oluyorlar ayrıca Bi-Xenon olmasına rağmen far yapısında bulunan halojen kısımda sellektör atarken yanmakta, yalnız farlarımız kapalı durumdayken Bi-Xenon farımız değilde halojen kısım selektör yapmakta. Bu özellik çok hoşuma gitti açıkcası çünkü hem Xenon ampüllerinin ömrünü uzatırken hem de akü başta olmak üzere elektrik sisteme yapılan ani voltaj yüklenmesinin önüne geçilmiş oluyor. Ayrıca farlarınız açıkken yapılan selektörde Superb’in önündeki bir otomobilde olmak istemezsiniz.

Aracın yan tarafına geçtiğimizde ise kararlı ve keskin çizgilerle tasarımın devam ettiğini görmekteyiz. Özellikle arka kapının boyutunu gördüğünüzde içerdeki konforun habercisi oluyorsunuz. Krom detaylar ve tavandaki kısa anten görünüme artı katıyor. Aracın üzerinde bulunan 17 inç boyutundaki “Twister” modeli jantlar araca güzel bir hava katmış, ama opsiyon listesindeki 18 inç boyutundaki jantlara göz atmanızı şiddetle tavsiye ediyorum.

Superb’in arka kısmına geldiğimizde ise ters “C” lerden oluşan led stoplar makyajdan nasibini almış olarak gözümüze çarpmakta. Ben biraz Maserati grantourismo’nun stop lambalarına benzettim. Bagaj kapağının bitimindeki krom kaplama şık bir detay.

Otomobil’in iç kısmına geçelim yavaş yavaş… Bu arabanın iç kısmındaki her nokta kesinlikle bir konfor abidesi, ön koltukarın konforu ve diz mesafesi, arka koltukların konforu ve diz mesafesi… Ön göğüsle başlayalım anlatmaya, kullanılan plastik malzeme kalitesi, verdiği hissiyat ve ahşap malzemelerin seçimi gerçekten bu aracın üst sınıf olduğunu kanıtlar nitelikte. Aracın kumanda kontrolleri VW grubunun tüm araçlarıyla benzer ve ortak olması sayesinde kullanımı basit ve kaliteli. Orta konsoldaki ana ünitemiz “BOLERO” kullanımı rahat ve kaliteli bir görüntü sunuyor. Piano black kaplamalarla sarılmış olan ünitenin aydınlatması ise yeşil. Torpido gözümüz soğutuculu, genişliği tatminkar.

DSG şanzıman bölümü zaten başlı başına bir kalite göstergesi… Burda bulunan tuşlar gayet işlevsel olmakla beraber orta konsolun devamında içecek bölümü’de nasibini almış durumda. Kol dayama konforumuzu perçinlerken içi gayet geniş ve “aux” girişi bulunmakta. “usb” girişi büyük bir eksik bunu belirtmeden geçemeyeceğim…

4 kollu direksiyonun hissiyatı ve dokusu güzel ama ben oldum olası 4 kollu direksiyon sevemiyorum bu yüzden sizleri yine opsiyon listesinde bulunan 3 kollu direksiyona yönlendireceğim. Kadran tasarımının derinliği insanı cezp ediyor, rakamların yerleşimi oval olsada okunması kolay rakamlar, yol bilgisayarının konumu çok iyi ve multi fonksiyonal direksiyonumuzla gayet rahat kontrol edebilmekteyiz. Yol bilgisayarının’da Octavia’daki gibi renkli ekran olması daha çok yakışabilirdi bu araca.

Ön koltukların oturma pozisyonu aracın her köşesine hakim olmasını sağlıyor. Zaten bu rahat koltukları her yöne hareket ettirmeniz mümkün. Aynalar ve görüş açısı gayet başarılı. İlk direksiyona geçtiğim an kör nokta kalacak mı acaba diye düşünmedim değil ama korktuğum gibi olmadı. Dikiz aynamızın kararma özelliği bulunmakta.

Otomobilin iç kısmında bulunan eşya gözleri fazlasıyla yeterli durumda. Kapı içindeki şemsiye gözü bir Superb klasiği arka koltukların arasında açılan kol dayama uzun yolculuklarda çok faydalı ve içinden çıkan içecek tutacakları iyi düşünülmüş. Yan arka camlarda ve arka camdaki perdeler ise güneş ışığının rahatsız edici etkilerinden kurtulmamızı sağlayarak yada dış ortamla ilişkimizi azaltarak kendimizi daha huzurlu hissetmemize yardımcı oluyor.

Yeni Skoda Superb zarif ve lüks sedan

Sunroof artık araçların olmazsa olmazı konumunda bulunuyor. Ve Skoda amiral gemisi Superb’de bulunan koltuk ısıtmalarımız ve klimamız görevlerini iyi bir şekilde yerine getiriyor. Bu kadar büyük bir iç hacim kolay bir şekilde soğuyabiliyor ve ısınabiliyor. İç mekanda rüzgar ve yol sesi yüksek süratlere çıkana kadar tatminkar düzeyde. Motor gürültüsünü ilk devirlerde ve soğukken duyuyorsunuz ve sonra hissetmiyorsunuz bile.

Şimdi gelelim Skoda Superb’nin performans, yol tutuş ve yakıt bilgilerine. Malumunuz aracımız 1.6 TDI 105 bg ve 250 nm güce sahip, bu güç ise yere 7 ileri DSG şanzıman ile aktarılıyor. 1 hafta önceki test konuğum Octavia’da bu motor ve şanzıman gayet tatminkardı ama bu kadar cüsseli bir araç ile ne sonuçlar ortaya çıkacak diye merak içerisindeydim.

Aracın gaz pedalına tepkisi çok güzel ve tok,bununla beraber otomobil size tork’unu hissettirebiliyor rahatlıkla. DSG şanzımanın oranları ise gerçekten çok kısaydı, araç hareket ettikten hemen sonra vites değiştirmeye başlıyor. Skoda mühendisleri bu ince vites oranlarıyla bu kadar büyük bir araca bu motorun zayıf olmadığını kanıtlamışlar açıkcası. Ani hızlanmaları bu sayede iyi olan araç kesinlikle hantal değil.

Otoyol performansı ise ağırlığın avantaja dönüşmesi sayesinde daha iyi. Yakaladığımız yakıt ortalamaları ise gerçekten çok şaşırtıcı idi. Şehir içi karışık kullanımımızda, İstanbul trafiğine rağmen 6,5 litre düzeyinde kalan araç otoyol kullanımında 5,5 düzeyine gerilerken biraz daha sakin sahil yolu kullanımında 4,7 seviyesine inerek başarısını kanıtlamış oldu. Skoda Superb’nin yakıtındaki bu tutumu büyük bir övgüyü hak ediyor. DSG şanzımanı sport konumuna aldığımızda 4.000devir/dk üzerinde uzun süre aracın devir çevirmeye çalışmasını ise gereksiz buldum açıkcası, zaten aracın torkunun zengin olduğu kısım bitmişken vites atmasını beklerken araç hala devir çevirmeye çalışıyor ve hem gürültü hemde performans olumsuz etkileniyor.

Süspansiyon sistemi hakkında ki yorumumu zaten şuan tahmin edebiliyorsunuzdur. Konuşmanın en başından beri onlarca kez “konfor” kelimesini kullanmış olmalıyım. Süspansiyon sistemi konfor öncelikli olmakla kalmıyor ayrıca aracı gerçekten şeridine sabitliyor.

Viraj kabiliyeti cüssesinin altında kalmayan bir otomobil Superb. Frenler ise konforla uygun bir şekilde ayarlanmış. Pedala yaptığını ufak dokunuşlar aracı konforu en az etkileyecek düzeyde frenleme yaptırarak yavaşlatıyor. Tabi acil bir durumda ise araç 250 nm tork’un verdiği güven ile sport sürüşünüze eşlik ediyor.

Şimdi gelelim büyük bir özelliğe, bu özelliğin adı “TwinDoor” yani çift açılımlı bagaj kapağı. Öncelikle bu sistem aracın 565 litre/1670 litrelik toplam bagaj hacminin tamamına ulaşmamızı ve etkili yükleme yapmamızı sağlıyor. Sadece bagaj kapağının açılmasıyla oluşan yükleme ağzı dar olduğu için sadece ufak el çantası ve poşetler için uygun durumda, plakalığın üst tarafındaki diğer açma tuşuna bastığımızda ise arka cam ile beraber bagaj kapağıda açılarak bagajın tamamına erişebiliyoruz.

Hem kullanışlı hemde farklılık yaratan bu özellik kullanışlı olmakla beraber araca iki farklı görünüm katmakta. Bir dip not ise bagajdaki yükleme aparatlarının fazlalılığı ve yükleme işini kolaylaştırmasını sevdiğimi söylemeliyim.

Özet olarak Skoda’nın yıllardır piyasada bulunan ve rakiplerine kıyasla sunduğu konfor ve iç hacim ile farklılık yaratan SuperB modeli gerçekten etiket fiyatının hakkını sonuna kadar vermekte. Büyük bir otomobil olmasının yanında yeterli bir performans sunarak gerçekten iyi bir yakıt ekonomisi yaptığınıda unutmamak lazım. Bence bu fiyat aralığında otomobil almayı düşünenler kesinlikle bir Skoda bayisine uğramalılar. Açıkcası sürekli seyahat eden geniş aileler başta olmak üzere orta düzey şirket yöneticilerinin ilgisini çekecek SuperB ülkemizde Skoda markasının her geçen gün sevilmesiyle beraber daha yüksek satış rakamları yakalayacaktır.