Büyük başarıya ulaşan bir otomobil ailesinin son üyesi olan yeni BMW M5 başlangıç noktasındaki yerini aldı. Dört nesil BMW M5’in her biri pazara sunulduğu tarihlerde yüksek performanslı sportif sedan segmentinde lider konuma ulaşmıştı. Kuzu postuna bürünmüş kurt fikri BMW’nin uzun yıllardır sürdüğü bir gelenektir. Geçmişe dönüp bakmaya ne dersiniz?
Şimdiden efsane haline gelmiş BMW M1’in motoru, zarafetini her zaman koruyan BMW 5 Serisinin gövdesine monte edildiğinde büyük sansasyon yarattı. BMW M5 1984 yılında pazara sunulduğunda uzun süre konuşuldu. 286 BG motoru ile ilk BMW M5 bugünkü standartlara göre değerlendirildiğinde bile güçlü bir motora sahipti.
Bu sedan dünyadaki en güçlü tek harfli marka olarak 1970’li yıllarda başlattığı geleneği sürdürdü.
O tarihlerde müşteriler BMW Motorsport GmbH’den BMW 5 Serisi otomobilleri için daha güçlü motorlar, diferansiyel kilidi ve buna uygun yürüyen aksam ve fren bileşenleri sipariş edebiliyordu. 1980 yılına gelindiğinde gelişim, 218 BG kapasitesini BMW 735i’nin motorundan alan BMW M535i ile zirve yaptı. İlk BMW 5 Serisinden (E12) sonraki nesle (E28) değişim M535i’inin daha da geliştirilmesini kapsıyordu. Model değişikliğinden önce imal edilen toplam 1.650 otomobili Aralık 1987’ye kadar 9.783 M535i izledi. Bununla birlikte bu otomobil M teknolojisi paketine sahip “normal” bir 535i idi. BMW M5 Garching’deki mühendislerin orijinal bir BMW M hayal etmelerinin ürünüydü.
BMW M5’in şirket için ne kadar sıra dışı olduğuna ilişkin bir örnek, bu otomobiller için genel bir onay alınmamasıdır. Yani her bir otomobil Münih’te bulunan TÜV Teknik Kontrol Derneği tarafından ayrı ayrı incelenmiş ve onaylanmıştır. Siparişler Yetkili Satıcı vasıtasıyla doğrudan Preußenstraße‘de bulunan Motorsport GmbH şirketine verilmiştir. İlk BMW M5 dünya üzerinde 1987 yılına kadar üretilen en hızlı 4 kapılı sportif sedanlardan biridir.
BMW M1 ile M sınıfı otomobillerin doğuşundan tam 10 yıl sonra ikinci BMW M5 1988 yılında beşinci BMW M modeli olarak piyasaya sürülmüştür. Bu modelde temel olarak efsanevi BMW M1’in yirmi dört valflı altı silindirli motorunda bir geliştirme yapılmıştır. 315 BG ve 360 Nm torka sahip ikinci nesil BMW M5 olduğu seviyeye göre geri planda lanse edildi. “M işaretinin yalnızca otomobilin önünde veya arkasında seyreden sürücüler tarafından görülebileceği” iddiasıyla M5’in yalnızca eksperler tarafından ya da ikinci kez dönüp bakıldığında tanınacağı ileri sürüldüğünde basın dosyasında adeta bir gurur okunuyordu. Bunun son derece başarılı bir strateji olduğu kanıtlandı: Önceki modele kıyasla beş kat yüksek satış rakamlarına ulaşıldı ve bu başarı modelin 1992 yılında revize edilmesine katkı sağladı.
1992 sonbaharında BMW M1’in S38 motoru 3.8 litrelik hacmi ve 340 BG kapasitesi ile son versiyonda kullanıldı. İlk defa olarak BMW M5 saatte 100 km hıza 6 saniyenin altında ulaştı. Aynı yıl bu motor, bu otomobil grubunun bir diğer incisi olan BMW M5 Touring’de kullanıldı. Bu, zamanının çok ötesinde bir uygulamaydı.
1988 ve 1995 yılları arasında BMW M5 Sedan 11.363 kişiyi cezbederken touring versiyonu 1992-1996 yılları arasında 891 kişi tarafından satın alındı. Otomobilin yakaladığı başarı daha fazla geliştirme yapılmasına neden oldu. İkinci nesil BMW M5 Garching’de üretilen son M modeli oldu.
Üçüncü nesil BMW M5 otomobiller sekiz silindirli motora sahipti. Proje Müdürü Alexander Hildebrandt o zamanlara ilişkin şu yorumda bulundu: “Bunun gibi bir otomobil yaparken performans bakımından yeni bir standart belirlememiz gerekiyordu. Burada mümkün olan en çok puanı almak istedik.” Motor bu formda limitlerine ulaştığından dolayı BMW M1’in altı silindirli motorunda daha fazla evrimsel gelişim yapmak mümkün değildi. 400 BG ve 500 Nm tork, takım elbise giymiş bir spor yıldızına benzeyen bu otomobilin sadece 4.8 saniye içinde 0’dan 100 km/saate çıkmasını sağladı. 80 km/saatten 120 km/saate çıkmak dördüncü viteste 4.8 saniye sürerken beşinci viteste sadece 1.1 saniye alıyordu.
Faydalar boylamsal dinamik özelliklerle sınırlı değildi; kıvrımlı hatları bugün bile her BMW’yi özel kılan karakteristiğidir. BMW M5 aksini kanıtlayıncaya kadar 1.2 g boylamsal hızlanma gücü seri kapsamında üretilen bir sedan için neredeyse ütopik sayılıyordu. Bu, müşterilere de çekici gelen bir konseptti. 1998 ila 2003 yılları arasında 20.482 BMW M5 model otomobil üretildi. Bu BMW M serisinin daha önce ulaştığı tüm rakamlardan daha yüksekti.
Dördüncü nesil model çok daha olağanüstüydü. 507 BG kapasiteli V10 yüksek devirli motor ve sıralı yedi vitesli ve kalkış kontrollü M Drivelogic debriyaj hareketsiz durumdan maksimum hızlanma sağlıyordu. Rakiplerin bununla rekabet edebilecek bir modeli yoktu. “P500” veya “P500 Sport” kalkış kontrolü ve M motor dinamik kontrolü ile 4,7 saniyede 100 km/saate hızlanma sağlandı. İsteğe bağlı M sürücü paketi saatte 305 km maksimum hıza çıkmaya imkan verdi. Mühendisler sedanın güçlü sürüş dinamizmini BMW M5 Touring’e aktardı ve daha fazla alan isteyen BMW M5 sürücüleri için mükemmel bir alternatif yarattı.
BMW M5’in motoru uzmanları da ikna etti. Bu nedenle 2005 ve 2006 yıllarında V10 motor arka arkaya iki kez “Yılın Motoru Ödülünü” kazandı ve 4.0 litre motor hacmine sahip motorlar kategorisinde bir sonraki yıl ilk sıraya yerleşti.
Son BMW M5 serisi önceki modelin üretim rakamlarını neredeyse ikiye katlamayı başardı: Dünya genelinde 20.548 adet yüksek performanslı spor otomobil müşteriler tarafından kapışıldı. Bunların 19.523’ü BMW M5 Sedan olup 1.025’i 2007 yılından beri piyasada olan BMW M5 Touring versiyonuydu.
2009 yılında dördüncü nesil BMW M5 serisi 25. yılını kutladı. Jübileyi kutlamak için bir kereye mahsus özel bir model üretildi. BMW M GmbH şirketinin gelişim başkanı Albert Biermann, Nürburgring pistinde otomobilin sunumunu yaparken “%50 daha fazla motor hacmi, %10 daha yüksek performans ve %10 daha fazla torka sahip” açıklamasını yaptı.
Bu otomobil hakkında başka bir resmi açıklama yapılmadı. Bununla birlikte bu kadarı bile iştahları kabartmaya yetti. Bu heyecanlı bekleyiş yakında pazara sunulacak olan beşinci nesil BMW M5 ile son bulacak. Başarı öyküsü devam ediyor…