Alman, Bavyeralı, BMW, 3 Serisi, M harfi…. Bu kelimeler biz otomobil tutkunları için çok büyük anlamlar taşımakta sevgili okurlarım bunda hem fikiriz sanıyorum?
Yedisinden yetmişine kadar bir erkek yoktur ki en az bir BMW modelinin posterlerini odasının duvarına asmamış, bilgisayarının ekranına ekran koruyucu yapmamış, gece yatağına yattığında hayaller kurarak uyumamış… Daha 3-4 yaşlarındayken kırmızı 320i coupe otomobilimizin kaputundan inmeyen, direksiyonunu bırakmayan, satıldığı zaman yolda aynı modeli gördükçe zar zor BMW diyerek eliyle işaret eden bir yazar olarak BMW otomobillerini bir tutku olarak açıklayabilirim sizlere. Bir metal yığını diyenlerde olacaktır aranızda ama en güçsüz modelinden en sportmen modeline kadar BMW otomobillerinde bir ruh var bence, direksiyonuna oturduğunuz zaman sizi kendisiyle bütünleştiren bir ruh var. Ve şimdi izninizle sizlere yazımın girişindeki terimleri birleştirerek bir model sunmak istiyorum BMW 320d M Performance….
Malum kısa bir süredir sizler için her türlü otomobilleri test etmekte ve sizlere elimden geldiğince açık bir şekilde yazmaktayım. Bu kısa süreçteki en sportif ve en heyecan verici otomobile geldi sıra. BMW 3 serisine yaptığı kasa değişikliği ile F30 kasa kodunu verdi ve bizleri etkilemeye devam etti. Ürün yelpazesi oturduktan sonra artık sıra performansa yönelik yani BMW markasının o güç, hız, heyecan, adrenalin göstergesi M harfini ortaya çıkarmaya. Ve emin olun M Performance mühendisleri bu güç gösterisini çok kaliteli bir şekilde bizlere sunmaktalar.
BMW 320d M Performance iyi mühendisliğin neleri başarabileceğini gösteriyor
Otomobil son yılların moda rengi beyaz ve ön taraftaki böbreklerden başlayan arka tarafta son bulan siyah bir şeritle sportifliğini yansıtmaya başlıyor ilk bakışta. Vazgeçilmez bir tasarım öğesi olan böbrek tipi ızgaralarda siyah formlu kullanılmış ve ön tamponun altındaki siyah ek’te yine siyah ve otomobilin ön yüzü gayet sert, sportif ve iç gıdıklayıcı duruyor. Emin olun otoyol’da arkanızda görmek istemeyeceğiniz bir bakışı var M Performans modelinin.
Yan tarafta da M Performans tasarım detayları devam etmekte. Siyah renkte yan marşpiyeller ve üzerinde M Performance yazısının ardından 20” boyutunda ki hafif metal jantlar geliyor ki bu jantlar gerçekten çok güzel, çok zarif, çok detaylı ciddi anlamda emek verilmiş. Jantların içinde gözümüze çarpan gerçekten dikkatsiz gözlerin bile rahatlıkla göreceği 18” inç boyutundaki fren sistemi kocaman kaliperler bir anda hımmm kuvvetin altında yatan bir fren gücüde var dedirtiyor insana. Özel bir işçilik ürünü olan karbon aynalar ise kalite kokuyor.
BMW 320d M Performance, yüksek performans, maksimum sportiflik ve tartışmasız günlük kullanım özelliğinin üstünlüğü.
Arka tarafa geçtiğimizde bagaj üstü ince karbon spoiler, difüzör ve egzoz çıkışı tasarımı noktalamakta. Tamponda bulunan tasarım farklılığı sportifliğe katkı sağlıyor. Kesinlikle olumsuz bir eleştiri olarak algılanmasın ama ön ve yan taraftaki asi, hırçın, sportiflik kokan tasarım eklentilerinden sonra arka taraf daha sade kalmış sanki. Ama diğer taraftan otomobilinizi sürerken sizi normal bir 3 serisi sananlara ufak şakalar yapmanıza olanak sağlamakta. Ayrıca çift egzoz çıkışlı tampon ekine bakmanızı kesinlikle tavsiye ediyorum.
Dış kısımla ilgili yorumlarımı bir dipnot ile bitirmek istiyorum. BMW 320d M Performance ciddi anlamda çok dikkat çeken bir otomobil, kırmızı ışıkta beklerken yayaların dikkatli bakışları, trafikte yan tarafınızdan geçen okul servisindeki çocukların birbirlerine bağırarak parmaklarıyla sizi işaret etmeleri, etrafınızdaki otomobillerin sizi gördükleri anda yavaşlayarak detaylara bakmaları çok güzel bir hissiyat, gözünüzde gerçekten 1 kademe daha değerli yapmakta otomobilinizi.
İç kısmına geçtiğimizde ise normal bir 3 serisine binmediğiniz hemen belli ediyor kendini. Özel kumaşa sahip spor koltuklar, özel iç kaplama, özel direksiyon, oturma pozisyonu kapıyı açtığınız anda sizi bir DTM otomobiline davet ediyor adeta.
Otomobilin kapısını gayet tok bir şekilde kapattıktan sonra koltuğunuz sizi bir güzel sarıp sarmalamakta, tüm ayarlarını yaptıktan sonra kendinize uygun pozisyonda aynalarınızı ve direksiyon ayarını da yapınca evet yepyeni bir hayat başlasın! Durun durun şehir içinde kısa bir seyahate çıkacağız sadece maalesef… Koltuğumu özellikle en alt ayarladığımda asfaltın tüm desenini hissederek otomobille tümleşik olarak bir sürüşe başladım ve açıkcası çok zor indim koltuğumdan çünkü gerçekten otomobil zeminine kadar alçalabilmekte. Yanal, diz ve sırt destekleri gayet sportif ama gerçekten konforluda yani uzun yol seyahetlerinde kesinlikle rahat ve yormuyor.
Torpidonun üzerine doğru uzanan kumaş kaplama ve M Performance logosu karbon kaplamalara farklı bir lezzet katmış, bir BMW klasiği olan joystik vites topuzu bile karbon kaplama. Otomobilin idrive sistemi diğer tüm BMW modellerinde görmeye alışık olduğumuz kendini kanıtlamış olan bir multimedya arayüzü. Kullanımı gayet rahat ve otomobille alakalı tüm bilgilere rahatlıkla ulaşabilmemizi sağlamakta.
Kadranlar klasik turuncu aydınlatması ve modernliğin birleşimi ile harika gözüküyor, ayrıca kadranın ortasından başlayan ve sağ alt köşesine kadar uzanan bilgi ekranı çok akıllıca düşünülmüş, buradan otomobilin sürüş detaylarıyla ilgili bilgi sunulmakta olup, EcoPro modundaki tasarruf dengeleri ve toplam kazanılan mesafe yazmakta. Ayrıca diğer modlarında geçişini buradan takip edebiliyoruz.
İç mekanın tamamlayıcısı olan siyah antrasit taban döşemesi ve artık otomobillerin olmazsa olmazı olan sunroof donanım listesini kabartmaya devam ediyor. Klimanın ısıtması ve soğutması gayet tatminkar, yönlendirmeler başarılı. Otomobilde sunulan ses sisteminin standart olması ise bizi şaşırttı açıkcası, çünkü bu kadar özel bir otomobilde Harman Kordon destekli bir ses sistemi beklentimiz bulunmaktaydı . Mevcut ses sistemide normal bir kullanıcı için fazlasıyla yeterli olacaktır.
Tüm kokpitteki en önemli ayrıntıya gelecek olursak sevgili okurlarım, bir çoğunuz zaten tahmin ediyordur bu ayrıntıyı. Bu otomobilde harika bir direksiyon kullanılmakta. Size her türlü garanti verebilirim ki direksiyonun özelliklerinden tutun, hissiyatı ve tasarımına aşık olacaksınız. Bu direksiyon adama araba aldırır bile diyebilirim rahatlıkla.
Direksiyon iki elinizle sıkıca kavradığınız anda ve pedala biraz sert bastığınızda, simidin üst tarafındaki ışıkların devire göre artması ve hissiyatın tamamen değişmesi kalp ritimlerini arttırmakta. Kaplamada kullanılan alcantra döşemesi avucunuzun içine adeta yapışarak tam performansı sağlarken, direksiyonun en üstündeki ufak ekrandan 0-400 metre süresi yada tur süresi ölçme imkanınız bulunuyor. Bu otomobile sahip olma ayrıcalığı bulunan insanların kesinlikle düzenli olarak piste çıkmaları şart…
Şimdi gelelim yazımızın en keyifli kısmına. Performans, yol tutuş, karakteristik özellikleri anlatmaya. Bu araç tamamıyla M mühendislerinin elinden geçmiş bir altyapıya sahip. Lastikler, fren sistemi, egzoz sistemi, süspansiyonlar, aerodinamik parçalar ve motor. Aslında bir yarış otomobilinin yol versiyonuna sahip oluyorsunuz ve büyük bir sürpriz bu otomobil 2.0 litrelik dizel ünite üzerine kurulu.
Orjinalinde 184 HP 380 NM tork sunan başarılı dizel ünitenin gücü 200 HP ve 420 NM tork’a yükseltilmiş bulunmakta. Motorla ilgili değinmek istediğim bir nokta var. M performans aracımızla otoyolda 90-100 km sürat bandında cruise control ile seyrimizde, ara ara iki şeritli otoyollarımız ve bilinçsiz tır şoförlerimiz yüzünden 120 km bandına çıkıp sollama yapmamıza rağmen 5.5 litre yakıt tükettik! Klimamızın açık olduğunu ve azda olsa şehir içi trafiğine girdiğimizide eklemek isterim. Bu kadar performans nitelikli yaratılmış bir otomobilden bu tüketim değerlerini almak ve otoyol kullanımında gayet konforlu bir kullanım sunması aracın gözümdeki kıymetini bir kademe daha arttırmış bulunmakta. Hafta sonunda bir pistte hızlı turlara imza atarken diğer hafta sonu aileniz ile uzun yollara çıkıp çoğu araçtan konforlu ve az yakıt tüketmeyi sunuyor bu otomobil bize.
Motor ünitesi gerçekten çok başarılı, zaten dizel motorlar konusunda şuan rakiplerinin daha ilerisinde bulunan BMW hem performansı hem yakıt ekonomisini bir arada sunmayı başarmış. Otomobilin torku gerçekten çok yüksek ve en ufak gaza dokunduğunuz anda size çok güzel yanıt veriyor.
Tork bandının geniş tutulması sayesinde bir benzinli gibi devirlenmesi ve gücün erken gelmesi çok büyük bir artı. Dizel motorların yeri başkadır biz otomobil tutkunları için ama iş performansa geldiğinde çoğumuz benzinli tercih edecektir. Ama BMW bu tabuları bir bir yıkmayı başarıyor. Bana inanın dizel yada benzinli olduğunu söylemeden bu otomobile bindireceğimiz kişilerin yarısından fazlası hem devirlenmesi hem sesi hem de gücünden dolayı benzinli bir otomobil sanacaktır. Egzoz sistemindeki gelişmelerle gerçekten çok tatlı bir homurtusu var ve gaz verdiğinizdeki egzozdan gelen üfleme sesi çok hoş.
Otomobil performans odaklı olduğu için nitekim sert süspansiyonlara sahip. Yine tekrar ediyorum otoyol kullanımında kesinlikle çok konforlu bir araç ama biraz bozuk yollara geldiğimizde hem 20” boyutundaki jantlardan hem de ince yanaklı lastiklerinde katkısıyla bütün engebeyi hissediyorsunuz sert bir şekilde. Ama inanın bu bile o kadar keyifli ki bu otomobilde hiç rahatsız olmayacaksınız.
DSC sistemi kapalı konuma bile gerçekten çok etkili otomobil bir nebze olsun arkasını bırakıyor ama DSC sistemi ters yönde araca kuvvet vererek otomobili toparlıyor. Yani BMW tutkunlarının çoğunun bağımlısı olduğu drift yeteneği pek yok bu otomobilde, ilk başlarda bende biraz hoşnutsuz olmama rağmen aslında pist kullanımı için bu otomobilin yaratıldığını düşündüğümde aslında daha iyi bir seçim olduğuna karar verdim.
Frenleri çok başarılı kesinlikle, ayağınızın altındaki pedal tamamen bir güven sembolü oluşturmakta. Ani frenajlarda bile araba tabiri caizse asfaltı kazımakta ve istediğiniz mesafede durmakta. Viraj tepkileri ise bir performans aracına yakışacak düzeyde güzel, virajları tertemiz alan bir otomobil ve viraj ortasında vereceğiniz gaz tepkisine göre ufaktan arkasını atmasını içinizi eritiyor.
Diğer çok beğendiğim bir özellik ise” Launch Control” oldu otomobil’de, gaz ve frene aynı anda basılmasıyla devreye giren sistem arka lastiklerin olduğu yerde dönmesine kadar otomobili tutmakta ve freni bıraktığınız anda adeta silahtan çıkmış bir mermi gibi fırlıyorsunuz ve ciğerlerinizin koltuğa yapıştığını hissediyorsunuz…
BMW’nin son modellerindeki en büyük yeniliği ise sürüş modları tabiî ki. Bu aracımızda da 4 adet sürüş modu bulunmakta. Eco Pro, Confort, Sport, Sport+ bu modlar otomobilin gaz tepkisinden, süspansiyonlarına ve direksiyon tepkisine kadar her şeyi değiştirmekte ve size 4 farklı otomobil sunmakta. Sport+’da kontrolün yüzde 90’a yakını sizin ellerinizde olurken Eco Pro modunda otomobil tam bir yakıt tasarrufcusu haline dönüşüyor.
BMW 320d M Performance test aracımızı standart 320d serisi araçlara ilaveten aerodinamik paket, paket içeriği ön tamponlardaki splitter ve geçmeli parça, arka spoyler karbon, arka difüzör ve yan maşbiyeller için kanatlar, siyah ön ızgara, karbon dış dikiz ayna kapakları, üst şeritler, 20 inç double spoke, M krom kaplı ekzoz çıkışları, power kit, karbon iç kaplamalar alcantra ile M vites topuzu, alcantra direksiyon simidi, karbon kaplama ve motorsporları hissi sunan sportif BMW M Performance tasarımı yarış bilgisayarı, en son OLED teknolojisi ile donatılmış fonksiyon ekranı, vites değişimi göstergesi EfficientDynamics modu spor modu ve yarış modu, karbon el freni alcantra körüğü, pedal kaplamaları bulunmaktadır.
Daha dinamik sürüş vaad eden M Performance yürüyen aksam amortisörler, amortisör kovanları ve viraj demirleri yarış sporlarına uygun ve birbirleri ile uyum içinde olacak şekilde tasarlanmış olması sayesinde sürüş zevki benzersiz. 20 inç spoke modeli jant 18 inçlik fren sistemi aracı güvenle yolda tutuyor ve çok kısa mesafede duruş sunuyor.
Adrenalin takviyesine sahip olan araç hakkında son paragrafımıda genel olarak otomobil hakkındaki hislerime ayırıyorum, bakın düşünce demiyorum his diyorum çünkü mantık açısından baktığınızda zaten mükemmel bir otomobil olan BMW 320d M Performance geri kalan her şey için sizi kendisine aşık etmekte.
Bir BMW aşığı, tutkunu, bağımlısı, hayranı olarak kesinlikle böyle bir otomobile sahip olmak isterim ve açıkcası kolay kolay ayrılmam. İnsan bırakamaz ki her şeyi bir arada bulunduran böyle bir otomobili. Köşeleri dönerken ufaktan arkasını bırakarak size keyif veren, uzun yol sürüşlerinde 1.6 dizel otomobiller kadar yakıt ile seyretmek ve gerektiğinde bir çok modeli arkanızda bırakacak bir gücün sizde olduğunu bilmek, ailenizi konforlu şekilde gezdirerek kendinize ayıracağınız bir pist gününde ise limitlerinizi zorlayıp adrenalin yaşamak, şehrin kalabalık yoğun sokaklarında ilk görüşte fark edilmek ve uzun bakışlara maruz kalmak sizin elinizde sevgili okurlarım. Tabii ki her güzelin bir fiyat etiketi bulunmakta ama güncel vergi şartlarına rağmen bu otomobile vereceğiniz her kuruş değecek buna emin olabilirsiniz!
Saygılarımla
Emirhan DERELİ
Fotoğraflar: www.facebook.com/OOzerPhotography