Alman otomotiv üreticisi Opel, denizciliğe olan tutkusunu geçmişte olduğu gibi mevcut ürün gamına da yansıtıyor.
Köpekbalığı hikayesi
Opel’in geçmiş yıllardaki amiral gemileri Kadett, Amiral ve Kapitän benzersiz tasarımlarıyla otomobil severleri memnun ederken, markanın denizcilik ile olan yüksek bağını da ortaya koydu. Opel’in bu tutkusu zaman zaman deniz yüzeyinin altındaki canlılara da kaydı. Opel, 1970 yılında vatoz balığı şeklindeki logoyu gururla taşıyan sportif coupe modeli Manta’yı tanıttı. Opel Manta, otomobil dünyasında derin bir iz bırakarak çok kişinin yaşamına dokundu.
2004 yılından günümüze gelen köpekbalığı figürleri marka için sevgiyle çizilen yırtıcılar birçok Opel modelinde yer verildi ve Opel severler her yeni modelde merakla bekledikleri köpekbalığı avatarını modelin piyasaya çıkışı ile tatlı heyecan içinde aramaya başlıyorlar. Opel’i diğerlerinden ayıran yap bozu temsil eden köpekbalığı figürü 18 yıl önce Corsa ile başladı, köpekbalığı figürü 2004 model Opel Corsa’da torpido gözünün yan duvarında kendine hayat buldu, sonrasında Zafira modelinin kokpitine üç küçük köpekbalığı gizlendi. Köpekbalığı uygulaması sonraki yıllar boyunca devam etti. Önce Opel Adam, ardından beşinci nesil Opel Astra ve sonrasında Opel Crossland ve Opel Grandland X’ten Opel Insignia’ya kadar diğer binek modellerde köpekbalığı figürü Opel markasında varlığını devam ettirdi.
Yeni Astra’da köpek balığı figürü nerede?
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) de düzenlenen altıncı nesil Opel Astra lansmanında gözlemlediğimiz köpekbalığı figürü orta konsolda bulunuyor, köpek balığı figürü konsolun neresinde diye soracak olanlar için biraz daha detay verelim, elektrikli el freni butonu ile kol dayamanın sağ ve sol açma butonunun ön kısmında fotoğraflarda da gözüken anahtar koyma yeri, evet altıncı nesil Opel Astra’da dikdörtgen şeklinde alanın plastik muhafazasını çıkarttığınızda arka kısmında köpek balığı figürü kendine yer bulmuş olarak göreceksiniz.
Opel sürücülerini ve yolcularını keyiflendiren minyatür köpekbalığı avatarını aramak, aracı sürmek kadar eğlenceli diyebiliriz.