MINI John Cooper Works evet bu günlerde bana eşlik eden güzel ve alımlı bir otomobil, bu yazımda siz değerli okuyucularıma MINI John Cooper Works ile kullanım süresince edindiğim izlenimleri paylaşacağım.
MINI‘nin her noktası her kıvrımı ince detayların saklı olduğunu sürücü ve araç içinde seyehat eden yolcular için çok kullanışlı ve tamamen kişisel seçimler neticesinde daha keyifli daha neşeli daha cıvıl cıvıl kişiye özel bir araç olduğu hemen fark ediliyor.
Diğer MINI modellerinden alışık olduğumuz kişiye keyif veren bakışlar en çok John Cooper Works’e yakışmış. Önden bakıldığında başarılı bir tasarım olduğu fark ediliyor, yıllar eskitemediği, görenlerin ilk olarak sempati duyduğu yuvarlak şirin bi-xenon far grubu, geniş ızgara ve MINI amblemi çok uzaklardan bile fark ediliyor, arka kısımda ise stop grubunun ortasında ki büyük MINI logosu dikkatleri çekiyor.
MINI John Cooper Works dikkat çeken ve sürücü odaklı bir otomobil olmasının ötesinde bütün hatları çok ince detaylarla hesaplanmış cesur çizgilerle donatılmış ender otomobillerden birisi olduğunu fark ediliyor. Test otomobilimize ön taraftan bakıldığında daha aşağı konumlandırılmış ve yepyeni tasarıma sahip ön tampon, kaslı görünüm sağlayan kaput çizgileri ve havalandırması, yeni dizayn edilen mercekli Bi-Xenon farlar açık ve net bir görüş sağlarken incelikli tasarım otomobile akıcı atletik çizgiler ve geniş duruş sunuyor.
Dış tasarımdaki sportif öğeler içeride de aynen devam ediyor her noktası sportif detaylarla dolu olan ön konsolda bilinen MINI çizgilerinin de korunduğunu rahatlıkla söyleyebilim. Deri direksiyon simidi gibi birçok dikkat çekici tasarım öğesi kabin içinde nasıl bir sportif yaklaşımın olduğunu gözler önüne seriyor. Direksiyon simidinin üzerindeki krom detaylar, Krom halkalı gösterge kadranları, piyano lake ön konsol ve alüminyum spor pedallar ise MINI John Cooper Works’u hem kaliteli hem de sportif bir otomobil olduğunu gösteriyor. İç mekan oldukça geniş bir yaşam alanına sahip. MINI eşya koyma gözleri konusunda oldukça bonkör. İç mekanda yeterli sayıda eşya gözü bulunması, küçük eşyalarınızı koyacak yer arama derdinden kurtulmanızı sağlıyor.
MINI John Cooper Works’da kullanılan 1,6 litrelik benzinli motorun görev yaptığı test aracımız 6000 d/d’de 211 hp güç, 2000/5100 d/d’de 280 Nm tork üretiyor. 6 kademeli otomatik şanzımanla gücünü ön tekerlere ileten John Cooper Works, 6.5 saniyede 100 km/s hıza ulaşıp, maksimum 238 km/s hıza çıkabiliyor, aynı zamanda vites geçişlerini kullanıcısına kolaylık olması amacı ile direksiyonun üzerindeki butonlar sayesinde vitesi kontrol edebilme imkanı sunuyor. MINI’de standart bir özellik olan Dinamik Denge Kontrolü (DSC) , motor yönetimine müdahale ederek ve gerektiğinde ön ve arka tekerleklere ayrı ayrı fren kuvveti uygulayarak dengesiz sürüş koşullarının oluşmasının engellemesini sağlıyor. Otomatik Denge Kontrolü + Yol Tutuş (ASC+T), ön tekerleklerin patinajını önlemesi, ideal kalkış koşullarını sağlıyor ve yol tutuşunu arttırmasına yardım ediyor. Ayrıca aracımızda bulunan Overboost sayesinde twin-scroll turboşarj 280 Nm’lik etkileyici bir tork üretmesi kullanıcı için çok önemli bir detay. Yüksek güç üretmesinin yanında bu motorun önemli avantajı sakin kullanımlarda ekonomik tüketim değerleri. Sessiz çalışma karakteri de motora ayrı bir özellik kazandırıyor. Seri kullanım gerektiğinde ise gaz pedalına dokunmanız yeterli. Hiç bekleme yaşamadan hızlanan araç, bunu sonuna kadar devam ettirerek son hıza (238 km) ulaşma konusundaki istekliliği ile beğeni topluyor.
MINI John Cooper Works’ın motoru dışında en beğendiğimiz yanıysa süspansiyonları oluyor. Sertliği çok iyi ayarlanmış süspansiyonları MINI’nin hem yol tutuşuna pozitif yönde etkilerken hem de konfordan hiç ödün vermiyor. Oldukça sessiz çalışan süspansiyon sistemi yol bozukluklarını minimum seviyede içeriye alıyor ve neredeyse hiç ses yapmıyor.
MINI John Cooper Works otomobilimiz otomatik vitesli versiyon olup 6 ileri şanzumanla donatılmış, vites geçişleri hissedilmeyecek kadar az olup sürücüsüne çok kolaylık sağlıyor istenildiği zaman manuel olarak kullanılabilme şansı ile sürüş zevki biraz daha yükseliyor. Ayrıca otomobilimizde SPORT özelliği ile vites aralıklarının daha az zaman süresinde değişimini hissettirerek kullanıcısına spor otomobil sürüş hissini veriyor.
Testini gerçekleştirdiğimiz MINI John Cooper Works’de ailenin en güçlü motoru görev yapıyor. Yüksek güç sebebiyle sık sık ön gösterge de yanıp sönen çekiş kontrol sistemine işareti sizi keyifli sürüşlerin beklediğinin habercisi gibi.
İdeal yol tutuşa sahip süspansiyon sistemi çok başarılı olup her kullanıcının hemen söyleyeceği tek nokta ”aracın gokart hissi verdiği” limitli kullanımda direksiyonu sürücü nereye çevirmek isterse MINI nazlanmadan hemen itaat ediyor hani derler ya iğne deliği olsa içinden geçer o hissi kullanıcısına sunuyor olması MINI için en büyük avantajı olduğunu düşünüyorum.
MINI’ye ilk defa binen birisi bile bir saniyelik bir bakışmadan sonra kolayca anlayabiliyor kumanda butonlarının ne işe yaradığını zaten MINI mühendisleri kullanıcıları düşünerek her butonun yerini kolayca erişilebilecek ve okunacak şekilde dizayn etmişler, bütün sistemler net ve açıkça fark edilecek şekilde sürücüye sunulmuş ve bunu yaşamak ayrı bir heyecan, ayrı bir keyif, cam tavanı ve büyük camları sayesinde ferah bir yaşam alanı sunan aracın arka koltuklarında da bu his devam ediyor, çift kademeli sunroof bir çok araçlarda arka kısımdaki sunroof sabit durmakta ama MINI’de arka sunroof yarım açılabilme özelliğinde olması hoş bir detay olmuş özellikle MINI Boost CD müzik sistemi ben çok beğendim.
MINI John Cooper Works test aracımız başarılı bir yol tutuşa sahip. Hızlı yapılan manevralarda bile ESP desteğine ihtiyaç duymayan John Cooper Works, hızlı virajları hiç zorlanmadan alabiliyor. Ayarları iyi olan frenler ve her an emrinize amade 211hp güç, MINI sürücüsünü şımartmaya yetiyor. John Cooper Works sert bir araç olması nedeniyle sürüş özelliklerinde tipik gokart hissi sunuyor, konfor disiplininde ise tepkileri siz belirliyorsunuz. Sert amortisörler yoldan gelen darbeleri emerek iç mekana konfor ve sessizlik yansıtıyor. Yol sesi konusunda beğenimizi kazanan MINI, dinlemesi hoş bir motor homurtusunu iç mekana yansıtıyor.
Ergonomik olarak hiçbir kusurun bulunmadığı iç mekanda kullanılan malzemelerin kalitesi yüksek. İç mekandaki klasik MINI çizgisine alışsak da John Cooper Works’in iç tasarımını yine çok başarılı buldum. Alçak oturma pozisyonu nedeniyle supersport araç kullanıyormuş hissi veren araç, spor koltukları kuşkusuz iç mekanın en etkileyici detayları, yanal destekleri oldukça yüksek olan koltuklar sürücüyü sarıyor, yan desteği çok iyi olan koltukları ve içeriye sızan homurtulu motor sesleriyle duyulara da hitap etmesini biliyor. Arka koltuklarda diz mesafesi oturan kişiye göre yeterli olsa da baş mesafesi konusunda kesinlikle problem yaşatmıyor.
Sonuç; Sürüş esnasında dışarıdan bakanların kesinlikle sıradan bir MINI ile burun buruna olmadıklarını anlayacakları kadar saldırgan ve sportif görünen MINI John Cooper Works, içerideki sürücüye de aynı hissi veriyor. Uzun aks aralığı, köşelere yerleştirilmiş tekerlekler, güçlü motor, çok iyi ayarlanmış ağırlık dağılımı, başarılı hisli direksiyonu ve sert süspansiyon yapısı ile kullanım son derece zevkli, çok iyi çalışan direksiyon sistemi birleştiğinde otomobilin sürüş zevki paha biçilmez bir hale geliyor. Otomobil kullanırken en çok sürüş zevkine önem veriyorsanız MINI John Cooper Works’ı mutlaka kullanmalısınız diyebilirim.
MINI John Cooper Works Teknik Özellikler
Motor özellikleri: 1,6 litre, 4 silindir/16V
Maks. çıkış/bg/devir : 6.000 dev/dak’da 211 bg
Maks. tork/devir : 2000/5100 dev/dak’da 280 Nm
Hızlanma 0-100 km/sa: 6,5 sn
Yakıt tüketimi (şehir içi) 9,4 lt/100 km, Yakıt tüketimi (şehir dışı) 5,8 lt/100 km
Yakıt tüketimi (kombine) 7,1 lt/100 km [7,6]
CO2 emisyonu : 165 gr/km
Fotoğraflar; Onur Ozan Sarıkaya Photography